USE
Past Past continuous tense’i, geçmişte bir eylem esnasındaolan olaydan bahsederken kullanırız.
I started doing. Yapma eylemine başladım! (past)
I was doing (yapma eylemi devam ediyor)
I finished doing (yapma eylemi bitti.) (past)
Now (şuandaki zamandayız)
Bu süreçte biz şimdiki zamandayız ve “devam eden eylemden bahsederken” past continuous’i kullanırız.
B: Örnekler üzerinde çalışalım:
Yesterday Karen and Jim played tennis. They began at 10 o'clock and finished at 11.30.
So, at 10.30 they were playing tennis.
(Dün Karen ve Jim tenis oynadı. Saat 10’sa oynamaya başladılar ve 11.30’da oynamayı bitirdiler. Dolayısıyla, saat 10.30’da tenis oynuyorlardı.)
Tenis oynuyorlardı= tenis oynama sürecinin ortasındaydılar. Oynamayı henüz bitirmemiştiler.
Özne + was/were + fiil + -ing + nesne
Olumlu cümle yapısı böyledir. Soru cümlesi yaparken ise basitçe yardımcı fiili cümlenin başına koyarız.
was/were + özne + fiil + -ing + nesne ?
Olumsuz cümle yaparken ise, her zaman olduğu gibi yardımcı fiilin yanına “not” ekini getiririz.
Özne + wasn’t(was not)/weren’t(were not) + fiil + -ing + nesne
• This time last year I was living in Brazil.
(geçen yıl bu aralar brezilyada yaşıyordum.)
• I waved to her but she wasn't looking.
(Ona el salladım ama o bakmıyordu.)
• What were you doing at 10 o'clock last night?
(dün gece saat 10’da ne yapıyordun?)
C: past continuous tense (I was doing) ve past simple tense (I did)’i karşılaştıralım:
Past continuous (olayın ortalarında biryerlerde)
• I was walking home when I met Dave.
(= in the middle of walking home)
(Dave ile buştuğumda eve yürüyordum.)
• Ann was watching television when the phone rang.
(telefon çaldığında Ann televizyon seyrediyordu.)
Past simple (iş, oluş ya da olay tamamlanmış!)
• I walked home after the party last night.
(geçen gece partiden sonra eve yürüdüm)
• Ann watched television a lot when she was ill last year.
(Ann geçen yıl hastayken çok fazla televizyon seyretti.)
D: The past simple tense ve the past continuous tense, bir olay olurken ya da devam ederken başka bir olay meydana gelirse birlikte kullanılırlar:
• Tom burnt his hand when he was cooking the dinner.
(Tom akşam yemeğini pişirirken elini yaktı.)
• I saw you in the park yesterday. You were sitting on the grass and reading a book.
(Dün seni parkta gördüm. Çimlerin üzerinde oturuyordun ve kitap okuyordun.)
• While I was working in the garden, I hurt my back.
(bahçede çalışırken, sırtımı incilttim.)
The past simple tense ise bir olaydan sonra başka bir olay olduğunda kullanılır:
• I was walking along the road when I saw Dave. So I stopped and we had a chat.
(Dave’i gördüğümde yolda yürüyordum. Bundan dolayı durdum ve konuştuk.)
• When Karen arrived, we were having diner.
(Karen vardığında biz yemek yiyorduk.)(Karen gelmeden önce yemeye başlamıştık.)
• When Karen arrived, we had dinner.
(Karen geldi ve yemeği yedik)(önce Karen geldi, sonra yemeği yedik)
E: “belli bir süreç” anlatılırken kullanılmayan fiiller vardır.(örneğin, know/want/believe):
• We were good friends. We knew each other well. (not `we were knowing')
(Biz iyi arkadaşlardık. Birbirimizi çok iyi tanıyoruz)
• I was enjoying the party but Chris wanted to go home. (not `was wanting')
(Partinin tadını çıkarıyordum ama Chris eve gitmek istedi.)
Not: cümlenin anlamı da göz önüne alınarak şunu diyebiliriz: genellikle “when” den sonraki cümle past simple tense, while dan sonraki cümle de past continuous tense yapısında olur.
 |